çığlıkkara ormanları resimleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çığlıkkara ormanları resimleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mart 2013 Cumartesi

Çığlıkkara Ormanları

Çığlıkkara Ormanları Batı Toroslar, Çığlıkkara ormanları ulaşım ve konaklama, Çığlıkkara Ormanlarına nasıl gidilir? Çığlıkkara Ormanlarında av yapılır mı ? Çığlıkkara Ormanları resimleri

Orta Toroslar karakteristik Akdeniz makilikleri, alçak irtifalarda kızılçam ormanları, daha yükseklerde karaçam ve sedir ormanları, orman sınırının üzerinde ise yüksek dağ bozkırları ve ardıç toplulukları içeriyor. Özellikle maki ve frigana toplulukları endemizmin yüksek olduğu yaşam birlikleri.

Bu dağlar bitki türleri açısından son derce zengin, beş önemli doğa alanını kapsayan bölümde 223 endemik bitki türü yaşıyor. Bu türlerden Asperula pseudochlorantha, Asyneuma pulvinatum, Carum rupicola, Centaurea wagenitzii, Galanthus peshmenii, Gaudiniopsis huber-morathii, Globularia davisiana, Lathyrus phaselitanus, Origanum solymicum, Teucrium ekimii, Verbascum spodiotrichum, Vicia eristalioides gibi 31 bitki türü dünyada sadece bu alanlarda görülüyor.

Alan kuş türleri açısından da zengin 25 kuş türü buraya önemli doğa alanı statüsü kazandırıyor. Sakallı akbaba, yılan kartalı, Anadolu sıvacı ve zeytin mukallidi bu türler arasında. Bölgede aynı zamanda yakın zamana kadar Türkiye’de neslinin tükendiğine inanılan balık baykuşu da bulunuyor. Alan çiftyaşamlı semender türleri açısından da çok önemli, üç endemik semender türü buranın sakinleri arasında. Bu türlerden Lyciasalamandra billae dünyada yalnızca bu bölgede bulunuyor. Alandaki canlı türleri arasında karakulak ve vaşak gibi nadir memeli hayvanlar da var. Endemik Crocidura arispa ve kaya yediuyuru (Dryomys laniger) da görülüyor.

Turizm açısından da bir cazibe merkezi olan Batı Toroslar’da çok sayıda köy dışa bağımlı olmadan, doğaya uyumlu biçimde yaşamını devam ettiriyor. Doğal perma kültürü bahçelerinde ve tarlalarında uygulayan bu köylerin birçoğu günlük ihtiyaçlarını tamamen kendi ürünleri ile karşılıyor. Yöre Yörük ve Alevi kültürlerine de ev sahipliği yapıyor ama Yörükler artık yerleşik hayata geçmiş durumda.
 
 
Bölgedeki en önemli sorun, yakın zamanda yapımı planlanan ve bir kısmının inşaatına başlanmış HES’ler. Tüm Akdeniz’de 350 civarında santral yapımı planlanıyor, sadece Antalya il sınırlarında 55 santral projesi var. Birçok vadiyi yok edecek bu santralların bir örneği Alakır Vadisi’nde şu anda inşaat aşamasında. Türkiye Su Meclisi çatısı altında toplanan birçok sivil toplum örgütünün ve yerel halkın uyarılarına rağmen inşaat devam ediyor; HES yapım aşamasında bile vadiyi yok etmeye başladı. Diğer önemli bir sorun taş ve maden ocakları. Özellikle Avlan Gölü civarındaki sedir ormanları büyük tehlike altında. Tahtalı Dağları’na yapılan teleferik, tüm uyarılara ve hatta yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşa edildi. Yakın zamanda bu gidişata müdahale edilmezse doğal ve kültürel özellikler tümüyle yitirilecek. Muğla’daki Yuvarlak Çay’da planlanan bir diğer santral ise yöre halkının direnişi ile engellendi.

Toros Dağları’nı tanımak ve HES’lerin doğaya etkisine şahit olmak için Antalya il merkezinden Kuzca köyü sınırlarındaki Alakır Vadisi’ne gidilebilir.