istanbulun tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istanbulun tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2013 Perşembe

İstanbul'un Semt İsimlerinin Tarihi? Semt İsimleri Nereden Geliyor?

İstanbul'un ilçelerinin tarihleri

Aksaray

Fatih’in sadrazamı Ishak Paşa, Iç Anadolu Bölgesi’ndeki Aksaray’ı ele
geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin
bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.




Ahırkapı

Marmara Denizi’nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi
olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında
yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.




Aşiyan

Kuş yuvası. Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret’in burada bulunan,
Farsçada kuş yuvası anlamına gelen ‘Aşiyan’ isimli evinden alıyor.




Bağlarbaşı

Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer
almasından dolayı bu adla anılıyor.




Bebek

Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor.
Bunlardan ilki,Fatih Sultan Mehmet’in bölgeyi
koruması için gönderdiği
bölükbaşının Bebek lakaplı olması.
Diğeri ise,padişahın semtteki bahçesinde
gezerken yılan
görüp korkan şehzadesine bebek demesi
ve bundan sonra
bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.





Beşiktaş

Ilk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini
bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir
papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs’ten getirdiği
beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde.




Beyazıt

Sultan II. Beyazıt’ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye
yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.





Beyoğlu

Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor.
Bunlardan ilkine göre, Islamiyet’i kabul edip burada oturmaya
başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse,
‘Bey Oğlu’ diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı.
Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda,
Beyoğlu” diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.




Bakırköy

Bizanslıların ‘Makri Hori’ dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline
geçince ‘Makriköy’ adını aldı. 1925′te ulusal sınırlar içindeki yabancı
kökenli adların değiştirilmesi sırasında
Atatürk’ün isteğiyle
semt Bakırköy adını aldı.






Bostancı

Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği
bostanlardan biri olmasından alıyor.





Çatladıkapı

Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı,
1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt
hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.





Çemberlitaş

Bizans’ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu’nun bulunduğu
yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.





Çengelköy

Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için
isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.





Çıksalın

Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye,
halk arasında “çık
salın” denilmeye başlandı.




Eminönü

Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi ‘Emin’lere aitti.
Semt,adını burada bulunan ‘Gümrük Eminliği’nden alıyor.





Feriköy

Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde
yaşayan Madam Feri’den alıyor.

Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından
Madam Feri’nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce
semt onun ismiyle anılmaya başlandı.






Galata

Gala, Rumca da “süt” anlamına geliyor. Bir rivayete göre
Galata’nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi.
Başka bir görüşe göre ise,Italyanca ‘denize inen yol’ anlamına
gelen ‘galata’ kelimesi düşünülerek bu isim verildi.





Horh
or

Fatih’te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor.
Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken
yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere,
“Buraya bir çeşme yapın baksanıza ‘hor hor’ su sesleri geliyor”
der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt
de
Horhor ismiyle anılmaya başlar.





Okmeydanı

Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta
geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.





Şişli

Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı
olduğu ve ‘Şişçilerin Konağı’nın zamanla değişikliğe uğrayarak ‘Şişlilerin
Konağı’ hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.




Şaşkınbakkal


Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden
yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkânı açıldığını görenler,
burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala “şaşkın bakkal” yakıştırması yaptılar.
Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı.




Sütlüce

Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı.
Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar;
bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı.
Bundan dolayı semt,Sütlüce olarak anılır oldu.





Tahtakale

Sözlük anlamı ‘kale altı’ olan Taht-el-kale’nin bozulmasıyla
Tahtakale’ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki
eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için
bu ismi aldığı tahmin ediliyor.





Taksim

Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer,
Taksim olarak anılmaya başlandı.





Teşvikiye

Sultan Abdülmecit’in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin
adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve
Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeliyor.





Unkapani

Bazı satış yerlerinde Arapça’da ‘Kabban’ adını taşıyan büyük teraziler
bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa
yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı.





Üsküdar

Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu
yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu.
Bu isim zamanla Üsküdar’a dönüştü.





Veliefendi

Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi’nin sahibi olduğu
topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi’yle anılıyor.